25 Aralık 2010 Cumartesi

Aşk'ın ve tarih'in şehri ROMA

Pisa'dan Roma'ya gitmek tren'le yaklaşık 3,5 saat sürüyor...Tren yolculuğu inanılmaz keyifliydi bu durağımızda hem Roma'nın heyecanı hemde tren'in geçtiği güzergah'ın manzarası bu yolculuğuımuzu oldukça keyifli kıldı...Akşam olmuştu biz Roma'ya gidene kadar gider gitmez hostel'imizi bulmaya çalıştık bir heyecanla ve gördük ki hostel tren istasyonu'nun hemn karşı sokağında...Yorğunluğumuzun üzerine o kadar güzel bir haber oldu ki bu anlatamam...Hemen hostel'e kaydımızı yaptırdık ve odamıza geçtik.Hostel güzeldi tavsiye edebilirim hem büyük hemde kalabalıktı ama çok merkezi,temiz ve güvenli bir yerdi.Kahvaltı ücretsizdi ayrıca.Hostel Alessandro Downtown adresi ise Via Carlo Cattaneo 23..Reklam gibi oldu biraz ama gerçekten beğendik oda arkadaşımız hariç.Türkiye'li olduğumuzu duyunca anlamsız ve sevimsiz bir hal aldı suratı kızcağızın...Neyse ki alıştık artık bu tarz durumlara,etkilenmiyoruz...:)
Eşyalarımızı bıraktıktan sonra turumuza başladık..Şehri kısaca turladık Colosseo ve yakınında ki yerlerde gezdik..Roma'ya çok az zaman ayırdığımızı farkettik ama çok yorulmuştuk...Kısa bir şehir turundan sonra hostel'e geri döndük...
Ertesi gün vaktimizi iyi değerlendirmek açısından plan yaparak gezdik,kısıtlı vakitte çok yer görmek açısından.Görmek istediğimiz yerleri listeledik ve haritadan bulundukları yeri belirleyerek sıraya koyduk...En uzaktakine gidip oradan başlamaya karar verdik...Vatikan...Gerçekten harika bir yer ve inanılmaz kalabalık...İçeriye girmek için o kadar uzun bir sıra vardı ki elimiz mahkum bekledik...Sonunda girdik içeriye ve San pietro Bazilikası'na geçtik.Burası diğer bazilikalardan farklıydı açıkcası daha ihtişamlıydı diyebilirim .Vatikan'ı gezdikten sonra karar verdiğimiz üzere 'İspanyol merdivenleri'ni ' görmeye geçtik.Bu arada geçişlerimizi Metro ile yaptık isterseniz 4 kullanımlık biletler var onlardan alabilirsiniz aynı fiyat oluyor ama sıra beklemiyorsunuz herseferinde ...O gün İspanyol Merdivenleri inanılmaz kalabalıktı Roma'nın her köşesine bayıldım tek kelime ile heryer harika ve çok güzel ...Büyülü...İspanyol merdivenlerinde herkes oturmuş sohbet ediyor,birşeyler yiyor etrafı seyrediyor...Enteresan kişilikler diyebilirim...İspanyol merdivenlerinden yıukarı çıkarsanız Roma'yı kuş bakışı görebilirsiniz..Gerçekten güzel bir manzara karşıda Vatikan bütün ihtişamıyla size bakıyor...Bir sonra ki durağımız Fontana di Trevi yani Aşk çeşmesi...Aşk çeşmesini görür görmez dedim ki insan buraya sevgilisi ile gelmeli...:) Genelde sevgililer vardı zaten..Hocam'ın isteği üzerine onun içinde para attım iki kez para atmış oldum ve daha sonra bir arkadaşım bana iki kez para atarsan Roma'ya bir daha geliyormuşsun dedi...Evet bir daha gitmek istiyorum sanırım...Aslında buna inandım nedense çünkü oda daha önce gelmiş ve iki kez atmış şimdi İtalya'da erasmus yapıyor..Gerçek olma ihtimali yüksek diyorum...:)
Herneyse Aşk çeşmesini de gördükten sonra turumuzu bitirdik...Dediğim gibi Roma için bir gün  asla yetmez...Ama en çok görmek istediklerimizi gördük ve bununla mutluyuz sanırım...:)
Bu arada Roma'da gördüğünüz her 3 kişiden biri İtalyan,biri Turist ve biri de uzak doğulu emin olabilirsiniz...Hindistan,Pakistan ,ve tabiki Çinlliler çoğunlukta...Her köşe başında seyyar satıcılar var yani göçmenler...Roma çok güvenli değil açıkcası  birşeyler patlayabilir,durduk yere araba yakabilirler...Enteresan insanlar işte...Ayrıca bir başkent bu kadar çöp dolu olabilirdi....İtalya'nın kuzeyinden güney'ine gittikçe insanların ve şehirlerin ne kadar farklılaştığını görebilirsiniz...Kesinlikle kuzey  daha güvenli ve temiz...Elbetteki bizim ülkemizde çok güvenli değil kabul ediyorum ama Avrupa diyerek İtalya diyerek abartmaya da gerek yok Fas'dan farkı yok çünkü...
Herşeye rağmen diyorum ki Roma bambaşka bir şehir...:)






















Gelecek istasyon Napoli...Çöp şehir;)

Pisa...

İtalya gezimizde sıranın ona gelmesini sabırsızlıkla beklediğim yer...Pisa...Nam-ı diğer 'Eğik kule'...
Hep merak ediyordum nasıl olur ,bu kadar yüksek bir kule nasıl eğik kalabilir diye..:)Neyse ayrıntılarına daha sonra değiniriz...Pisa'ya Floransa'dan geçtik,trenle yaklaşık 50 dk sürüyor...Çok sık aralıklarla tren var.Pisa'da sadece 3 saat falan geçirdik zaten görülecek çok fazla birşey yoktu,3 saat fazlasıyla yetti diyebilirim...Tren istasyonundan çıkınca otobüse binerseniz on dakika sonra Kule'nin bulunduğu yere varabilirisiniz...Aslında çok uzak değil ama ilk seferde yürüyerek gitmek pek iyi bir fikir olmaz diye düşünüyorum ,ama dönüşte nehri görmek ve fotoğraf çektirmek için yürüdük...Pisa'da hava çok güzeldi,güneşliydi şansımıza...Sonunda İtalya 'da güneş görmenin mutluluğu ile bıraktık kendimizi güneşin kollarına...:)
Pisa kulesinin olduğu meydan yeşillik ve çok içaçıcı,inanılmaz büyüleyici ben çok sevdim nedense;)
Meydandan içeri girince hemen sağ tarafta hediyelik eşya satan reyonlar var...Yavaş yavaş kuleye yaklaştıkça farklı açılardan fotoğraf çekmeye çalışan insanların garip hareketler yaptığını görüyorsunuz..Kimi kule'yi kucaklıyor,kimi kul'yi devirmeye çalışıyor ,buna benzer çok hareketler görebilirsiniz...Biz birgün önceden kararlaştırdığımız pozu vereceğiz...Tek parmakla düzeltiyormuş gibi yapacağız...:) Ama önce sıra beklememiz gerektiğini farkediyoruz...İnsanlar o kadar çok fotoğraf çekmeye çalışıyor ki mecbur sıra oluyor...Fotoğraf çekimlerimizi tamamladıktan sonra meydanda dolaşmaya başladık ,Pisa kulesine çıkmak 15 €,müze'ye girmek 6 € ,Kiliseye girmek ise müze+ kilise bileti şeklinde olursa 8 € ,kampanya yapmışlar sanırım...Burada da indirim yok bizlere çünkü Avrupa birliği üyesi ülke vatandaşı değiliz ne kadar Avrupa'da okuyor olsanızda böyle bir hakkınız olmuyor ...Küçük çaplı bir sitemin ardından protesto edip girmedik...!
Pisa turumuzu bitirdikten sonra nehre doğru yol aldık...Zaten meydandan çıkıp sola dönünce direk giderseniz nehre çıkıyorsunuz ,çok basit bir yol tarifi değil mi;)
Biraz da nehir kıyısında vakit geçirdikten sonra turumuzu bitirdik ve İstasyonun yolunu tuttuk
Pisa'da gezilecek yerler belli Pisa kulesi,Piazza del Duomo ,Duomo Pisa(Kilise),National museum of San Matteo(Müze)...
Unutmadan Pisa'da otobüste arkadaşımızın cüzdanı çalındı ne olur ne olmaz siz dikkatli olun derim...Avrupa diyip güvenmemek lazımmış...
Bir sonraki durak Roma...:)










Akşam Roma'dayız....

Floransa ...

Floransa hakkında o kadar çok şey var ki yazılacak tahmin edemezsiniz...Şehrin kendine has bir büyüsü var ve bu büyü sizi adım atar atmaz etkisi altına alıyor...Çok canlı ,huzurlu ama aynı zamanda mistik bir havası var..Floaransa'ya iner inmez daha önceden rezervasyon yaptırdığımız hosteli bulmaya çalıştık...Biraz zor oldu açıkcası bir cadde boyunca 5 kez gidip geldik ama numara sistemlerinin farklı olmasından dolayı kimse bizi doğru yere yönlendiremedi...Abartısız 2 saat hostel aradık aynı cadde üzerinde bu yüzden biraz gergin başladı Floransa gezimiz ,ama bu gerginlik hostele girer girmez bitti ...Gerçekten harika bir hostel gidecek olanlara kesinlikle tavsiye ederim ,hem uygun ,hem temiz ,hem güvenli,hem merkezi hemde sahibi çok güleryüzlü...Hostel'in ismi 'Locanda Daniel' adresi ise Via Nazionale 22,Floransa...Tren istasyonuna ise 5 dakika ...Hostel'i sevgili hocamın kuzeni sevgili Gülru hanım sayesinde bulduk,kendisi Floransa da yaşıyor ve bize çok yardımcı oldu...Teşekkürler:)
Hostel'e yerleştikten sonra hemen kendimizi dışarıya atıyoruz...Ara sokaklardan Piazza del Duamo'ya yani Katedral meydanına çıkmaya çalışıyoruz ve biraz harita yardımı biraz da İtalyanlar'ın yardımıyla sonunda çıkıyoruz meydana...Yağmur bizim meydana varmamızı bekliyormuş ki hemen meydana çıkar çıkmaz yağmur'un hücumuna uğradık...Ve kendimizi Katedral'in içine attık...Harika  ve renkli bir dış mimarisi var bayıldım:)
İçeriyii gezdikten sonra alt katına indik hediyelik eşya alabileceğiniz bir kısım var alt katta...Kart postal aldım herzaman ki gibi...Çok mutluyum birsürü kartpostalım oldu...:)
Katedral'i gezdikten sonra çıkış kapısına yöneliyoruz ki önümüzde şemsiye satıcıları bitiveriyor ve sonra Milletimin gerçekten dünyanın heryerinde olduğuna bir kez daha acı şekilde de olsa tanıklık ediyorum...Acı şekilde diyorum çünkü mantıkları değişmemiş kişilikler sayesinde İtalya'da ki ilk ve tek laf yeme olayımızı yaşamış olduk...Hemde aynı milletteniz...
Neyse ki aldırış etmeden yolumuza devam ediyoruz ve nehre doğru yöneliyoruz ...Eski köprüyü bulmaya çalışıyoruz 'Ponte Veccio'...Ve köprü gerçekten harika bir yer bayıldım ben tek kelimeyle...Heryerde 'Toscana' yazıyordu bu bölge'nin adı...Nehir kenarında ressamlar sıra sıra ve herbiri'nin farklı bakışı Floransa'ya başka bir renk katmış kesinlikle o tablolar o kadar hoştu ki  ...Köprü'ye doğru yol aldık ve karşıya geçtik biraz karşıda dolaştıktan sonra Piazza del Signoria meydanına çıktık ...Floransa için biz bir gün ayırmıştık ama anladım ki yetmiyor...Gezemediğimiz yerler oldu elbette ama gezdiklerimiz bile bizi büyülemeye yetti...Bir gün tekrar İtalya'ya gitmek istersem ilk şehir kesinlikle Floransa olacaktır...:)
Kısaca size gezilecek yerlerin adını vermek istiyorum;
Piazza del Duamo,Santa Maria del Fiore ,Piazza della Signoria ,Loggia dei Lanzi,Palazzo Vecchio,Pante Veccio,Pitti sarayı ve galerisi,Chiesa della Santa Croce,Galleria Academia...
Herşeyi yapın orada ama asla dondurma yemeyin...Fiyat söylemeyen insanlara asla boyun eğmeyin...Zira bir dondurma için 15 €'nuzdan olabilirsiniz...:)
Biraz şaka tabi ki ama sinirleriniz bozulabilir...:)


Floransaaaa.....Aklım sende kaldı....:)

14 Aralık 2010 Salı

Masal şehir Venedik





İtalya gezimizin ikinci durağı kanallarıyla ve Gondollarıyla ünlü şehir Venedik...Venedik'e Bologna'dan trenle geçtik.Yaklaşık iki saat sürüyor.Tren bileti konusu çok karmaşık İtalya'da .Biz arkadaşımızın tavsiyesiyle Regional tren'e bindik ve bileti 2.sınıf şeklinde aldık yani en ucuz şekliyle...8€ civarı bir rakamdı yanlış hatırlamıyorsam...Bu arada Tren'e binmeden önce küçük makinalara biletinizi işlettiriyorsunuz eğer işlettirmez ve yakalanırsanız 50€ ceza ödüyorsunuz...Yakalanmazsanız şanslısınız çünkü aynı bileti dönüş bileti olarak kullanabilirsiniz 1€'luk bir farkla...Ama bu riske girmeyin derim...:)
Trenden iner inmez direk yürüyorsunuz ve istasyonun girişine çıkıyorsunuz...Karşıda harika bir manzara sizi bekliyor emin olabilirsiniz...:)
Biz Venedik gezimizde biraz şanssızdık çünkü hava hem yağmurlu hemde sisliydi ama herşeye rağmen harikaydı. Çıkışta hemen haritamızı açıyoruz ve yerimizi buluyoruz...Önceden hazırladığımız gezilecek yerler listesinide çıkartıp karşılaştırıyoruz.Ve gezmeye şehrin sağ tarafından başlamaya karar veriyoruz.Büyük köprüyü geçip sağ'a dönüyoruz ve ilerden giriyoruz bir araya...Çok dikkatli olmanızı tavsiye ederim harika konusunda heryer birbirine inanılmaz benziyor ve etrafa bakmaktan zaten insanın sürekli dikkati dağılıyor.Küçük kanallar boyunca ilerliyoruz ve sürekli bir fotoğraf çekme derdindeyiz doğal olarak....
Şehrin içine daldıkça farketmiyorsunuz başta ama daha sonra araba olmadığını anlıyorsunuz...Ulaşım için Gondollar kullanılıyor anladığımız kadarıyla çünkü her evin yanında bir gondol vardı...Biraz dolaştıktan sonra yağmurun ve açlığın etkisiyle bir kafe'ye giriyoruz...Burada değişik ama güzel birşey denedik adını hatırlamıyorum malesef...:( İlginç olan ise vitrinde3,5 € yazan şeyin içeride yendiğinde 6€ olmasıydı...
Çok fazla oyalanmadan çıkıyoruz...Kapıda Türklerle karşılaşıyoruz ve anlamasız bir gülümseme suratlarımızda ...Şaşkınlık da var tabiki Venedik'de hiç Türk göremezmişiz gibi ama heryerdeyiz onu anladım...:)
Daha sonra onların gösterdiği yolu takip ederek San Marco meydanına çıkıyoruz ...Şanşımıza bu gezide bütün önemli yerler restorasyon halindeydi...Yani şansşızlığımıza desem daha doğru olur...:(
San Marco meydanında yağmurun altında yavaş yavaş yürüyerek San Marco Bazilikası'na geçtik...Bazilika için giriş ücretsiz ama belli bölümlere geçmek ücretli...Mesela üst kata çıkmak 4€ .San Marco Bazilikası'ndan Mervem için küçük birşey aldıktan sonra çıkış kapısının yolunu tuttuk...İçeride hediye alabileceğiz yerler var...Bu arada bazilika'ya sırt çantası ile girmek yasak...
Bazilikadan çıktık ve sağ taraftaki yoldan yürümeye başladık.Vitrinler muhteşemdi...Venedik'de her 3 dükkandan birisi Maskeci.Harika maskeler vardı ve burada da sürekli 'Çin malı değildir' yazısı görüyoruz.Çünkü hepsi el yapımı ve büyük emek harcanmış olduğu belli ...Çinlilerin taklit yeteneği onlarıda bıktırmış anlaşılan...
Ara sokaklardan yürürken sürekli kilise görebilirsiniz..Ama genelde hepsi aynı dönemde yapıldığı için birbirinin benzeri ,vaktiniz kısıtlı ise başka şekilde değerlendirmenizi tavsiye ederim....
Herşeye rağmen kaybolmadık ...:) Ayrıca istasyona giden yolda dondurma yemenizi tavsiye ederiz...Tabiki yerin adını hatırlamıyorum  ama çok güzeldi...Bildiğim tek şey istasyona yakın olduğu....:)
Neyse kısacası Venedik masal gibi biryer...Kesinlikle tavsiye edilir ayrıca insanları saygılı ama fazla yardımsever değil...:)
Sanırım turist'ten bıkmışlar...:)
Son tavsiye maske alın,dondurma yiyin...Gondol'a binin...:(
(Hava yağmurlu olduğu için biz aklımıza bile getirmedik...)
Bir sonraki durak Floransa...:)
Sevgiler...:)

Kızıl şehir Bologna




Veeee bir rüya daha başlıyor...:)
Hiç havalimanında yatmamıştım bu gezimizin başında bu tecrübeyide yaşamış oldum.Madrid havalimanında sabahladık mecburen uçak çok erken saatte olduğu için.Heryerde insanlar uyuyor ve çok kalabalık bir yer.
Sabah 6:55 Uçağı ile Madrid'den Bologna'ya geçiyoruz iki saatlik bir uçuşla.Bologna havalimanı çok küçük diyebilirim.İner inmez bir titreme alıyor insanı inanılmaz soğuktu benim için ,Soğuğu hiç sevmediğim için olabilir neyse...:)
Havalimanından çıkıp sağ tarafa yürüyoruz ve şehir merkezine gideceğimiz otobüse biniyoruz 5 €'luk biletimizi alıyoruz en arkaya oturuyoruz...Şehir merkezi 20 dk. uzaklıkta havalimanına...Neptün çeşmesinin olduğu meydanda iniyoruz ve etrafı süzmeye başlıyoruz yavaştan....Evet açlık sinyalleri sonucunda sabah sabah kendimizi Mc Donald's'a atıyoruz alışkanlık sonucu...Sıcak bir çay'ın yerini hiç birşey tutamaz emin olabilirsiniz.Biraz dinlendikten sonra dışarıya çıkıyoruz ve arkadaşımızın gelmesini bekliyoruz .Neptün çeşmesine yakın biryer de 'Tourism Information' merkezini  bulduk.İspanya'dan sonra tuhaf gelen şey ise buradaki görevlilerin ingilizce biliyor olmasıydı...Çok güleryüzlü ve tatlı bir bayandı ayrıca.Oradan harita edindik hemen ve çıktık.O arada etrafa bakındık biraz,telefon bulduk bizi merak edenlere ulaştık,konuştuk ve mutlu olduk...:)
Daha sonra bir cafe'ye oturduk ve İtalyan kahvesi içtik.Güzeldi ama biraz sert geldi sütlü istediğim halde.İtalyanlar kahveyi çok az ,sütsüz ve tek yudumda içiyorlar...Ayrıca cafe'lere evcil hayvanları sokabiliyorlar ki bu durumdan hiç hoşlanmadık...İspanya'dan farklı gelen ilk şey kapalı alanda sigara yasağı olmasıydı.İspanya bu konuda çok rahatmış onu anladık....
İtalyanca ise kulağa çok seri geliyor ,belkide İspanyolcaya alışmamızdan bize öyle gelmiştir bilemiyoruz tabi ki...Malum ispanyollar gırtlak konusunda çok cömertler...:)
Evet İtalya hakkında söylenecek çok şey var emin olabilirsiniz ama öncelikle şunu söylemek isterim ki Kuzey'i ve Güney'i birbirinden gerçekten çok farklı.Kuzey daha temiz ,daha sakin,daha güvenli...
Neyse ki bir süre sonra arkadaşımız geldi ve eve geçtik dinlenmek için...Akşam tekrar şehir merkezi'ne geçtik.Önceliğimiz tabi ki Pizza oldu ve hemen Pizza yemek için tavsiyeye uyup arkadaşımızın götürdüğü yere gittik.Gerçekten hayatımda yediğim en güzel pizzalardan biriydi (Diğeri Napoli de Pizza'nın doğduğu şehirde:).
Pizzalarımızı yedikten sonra biraz turladık şehir merkezinde.Neptün çeşmesi(Fontana del Nettuno),Piazza Maggiore(En büyük meydanı) da gezdik.Bologna mimarisi genelde kırmızı rengiyle dikkat çekiyor .Şehir İtalya'nın kuzeyinde bu arada.Ortaçağ'dan kalma eserler çoğunlukta.Ayrıca biraz pahalı Güney'e göre.İtalya'yı bir konuda gerçekten takdir ettim neredeyse herşeyin üzerinde 'Made in Italy'yazısı var.Hatta bazı yerlerde Çin malı olmadığını özellikle belirtmişler vitrinlere astıkları yazılarla.İtalyanlar kendi markalarıyla gerçekten gurur duyuyor.Ve bu konuda çok haklı olduklarını düşündüm nedense ...Herşey çok kaliteli ve güzel ama pahalı:(Havanın çok soğuk olması ve yorgunluğumuzun hala geçmemesi sebebiyle şehir turumuzu erken bitirdik.
2.Gün için durağımız Venedik...

29 Kasım 2010 Pazartesi

El Clasico...

Bugün kendi deyimimle yüzyılın EL CLASİCO'sunu Nou camp'ta izleyememenin pişmanlığını yaşıyorum:(
Bunu kendime itiraf etmem zaman alacak sanırım:(
Umarım birgün bu tekrarlanır ve ben buna tanıklık edebilirim:)
Viva Barselona:)

28 Kasım 2010 Pazar

Salamanca ve pazar keyfi

28 Kasım 2010-Pazar
Salamancada güneşli bir pazar...
Isıtmayan ama varlığıyla sıcaklık umudu veren güneş bi görünüp bi kayboluyor...Hava inanılmaz derecede soğuk ,buna rağmen herkes dışarıda...İnsanlar eğlenmenin güzel vakit geçirmenin derdinde...Bu durumda herkesin çıkış noktası Plaza Mayor :)
Plaza Mayor ....Evet burada olmayı seviyorum...:) Tarihin dokusunu geçmişin kokusunu burada buluyorum...Hergün görsemde bıkmıyorum...Hergün yeni birşey keşfetmenin heyecanını burada yaşıyorum ...Viva Espana....:)